Camden Town'da ufak bir alanda yan yana dizili yemek satışı yapan ufak dükkanlar var. Daha çok uzakdoğu ve Hint mutfağı ağırlıklı. Burada akşam altıdan sonra fiyatlar yarıya düşer
asda
IWM London
Ücretsiz müzeler British Museum British Film Institute's Mediatheque
skansen neredeyse herkes tarafindan soylenmis. onun haricinde;
- drottningholm (gorun el oglu nasil koruyor cevresini ve paraya ceviriyor onu. hem tarihine saygili hem de turizm e faydali bir duzenleme bulunan yer
- djurgården (daha cok aileler takiliyor. ama o kadar guzel bir dogasi ve yesili var ki. tam dinlenme ve yok olma yer. ferahlamak icin daha iyisi kesinlikle yok
coop diye bi market zinciri var gidin oraya yiyecek bişeyler bira falan alın
marketlerde çay kahve makinaları var ve ilginç bir şekilde bedava
marketten konserve balıklar, salam sosis alın çok lezzetli. bi de tarçınlı kekleri var müthiş bişey
södermalm, kraliyet sarayı, oldtown denilen eski sehir
-o1600'lü yıllarda sefere çıkmak için hazırlanan, ancak ilk seferinde batan bir viking gemisinin kalıntılarının sergilendiği (kalıntı dememek lazım aslında çünkü %95'i orijinal parçalarla tamamlanmış) vasa museum'u görmeden dönerseniz çok pişman olursunuz.
östermalm bölgesi bizim nişantaşına çok benzer.gidip görmenize gerek yok.södermalm bölgesi ise bizim taksim-cihangir-karaköy triosu gibidir.güzel nitelikli kahve içebilirsiniz.alışveriş için tercih edilebilcek tek nokta burasıdır cünkü genelde bit pazarı ve ikinci elciler vardır ve epey ucuzdur.20 sek'e yağmurluk aldım mis gibi.
gun batimini seyretmek icin mutlaka monteliusvägen gidin
glenmek icin gröna lund gidilebilir. burasi buyuk bir lunapark ve gayet ilgi cekiyor. oraya kadar gitmisken skansen girmeden de donmeyin.
slussen metro istasyonunun hemen yaninda basinizi yukariya kaldiriginizda gordugunuz bir gecit var. iste orasigondolen. oraya cikip etrafa bakin, foto cekin. fakat bayagi merdiven tirmanmak gerekiyor. fakat buna deger. ozellikle gun batimi ve gun dogumunda...
nybroviken'den adalara ulasim kartyi ile bedava gidebilirsiniz. bosuna turlara para vermeye gerek yok.
açıkhava müzesi olan harika sanatsal bakis acisiyla heykellerinin sergilendiği millesgarden
gamla stan dar ve tarihi sokaklarıyla tam bir old town.
djurgarden'da özellikle vasa müzesi ve skansen'e gidin. vasa'yı burada anlatmaya kalkmayım şimdi ama muhteşem bir yer. skansen de maalesef bizde olmayan, şehir içinde insanların rahatlamak için gittiği doğal festival alanlarından.
monteliusvagen" denen yere gidip gun batimini izleyin
grona lund'a gidin o eclipse denen buyuk salincaga binin. yukaridan manzara muhtesem.,ica, coop ve hemköp gibi marketlerde ucuz içecek/gıda temin edilebilir.
riddar-holmen.bu ufacık ada neredeyse inanılmaz bir kilise ile harika bir yer haline gelmiş.
gezilmesi gerekilen bir başka bölge ise skepsholmen, doğal güzelliğin zirve yaptığı yerlerden biri. adanın tamamını yürümek mümkün.
drottningholm sarayı
-storkyrkan şehir katedrali
-riksdagshuset parlemanto
-opera binası
-kaknastornet tv kulesi var çıkıp şehri izleyebilirsiniz.
-central'a çok yakın icebar var, oraya gidin. giriş 180 kron, 20-22 euro civarı ama değer gibi.
-vasa müzesi var, içeride çok eski bir batık gemi var kendi tarihlerinden kalma.
-royal palace(kungliga slottet) görmeniz gereken bir yer. 100 kron girişi.
-vasa müzesiyle aynı adada bulunan nordiska müzesi var, orası da 100 kron olacaktı.
-cafe muren diye bir yeri önermişti internetten bir blogger, gidemedim ama siz gidip oranın dondurmasını tadabilirsiniz, old town'da.
-skansen açık hava müzesi ve hayvanat bahçesine kesinlikle gidin. 100 kron bu mevsimde. ben büyük bir eşeklik yapıp gidemedim.
-johan&nystörm kahvecisi var. konsept bir mağaza, ben gittiğimde kapalıydı.
-şehir merkezinde, terminala çok yakın hötorgat pazarı var. haftasonuna denk gelirseniz, sadece pazar günleri antika pazarı kuruluyor. oradan 2 adet mis gibi tabaka aldım. diğer günler de gidip o müthiç mandalinalarından tadın, ahududu ve böğürtlenleri de ünlüymüş ama ben tadmadım. bu arada pazarcıların çoğu türk.
-şimdi bulamıyorum ama şehrin kuzeyinde botanik bahçesi, bir de yine şehre uzak bir yerde butterfly house vardı. fiyatları da gayet makul. kaçırmayın derim.
Centrum för Arkitektur och Design Exercisplan 4, Skeppsholmen
Bonniers KonsthallTorsgatan 19
Riksdagshuset (the Swedish Parliament Building)Riksgatan 3
Stadsbibliotek kütüphane 09:00 – 21:00
Dansmuseet 11.00-17.00
Havaalanından 5 numaralı terminalden 583 numaralı otobüs ile Märsta durağına gidiyorsunuz. Buradan commuter train 36 numaralı hattan şehir merkezine (Stockholm C / Central Station) gidebilirsiniz.
İSVEÇ'TE EN UCUZ YOLDAN BESLENME!
Merhaba arkadaşlar geçen sene ocak-temmuz ayları arasında erasmus programı ile İsveç'te bulundum. Bu süre zarfında çok şey keşfettim ve İsveç'in çok pahalı olduğunu göz önünde bulundurarak size en ucuz yoldan nasıl yemek yenebileceğini anlatmak istedim.
İlk olarak şunu söylemek isterim ben yemek yapamam illa dışarıdan yemek istiyorum derseniz fiyat/kalite olarak yiyebileceğiniz yer MAX adlı fast food zincirleri. Yaklaşık 60 SEK ( 1 lira ortalama 3 SEK diyebiliriz) 'e baya güzel yiyebilirsiniz. Öğrenci kartınızı gösterdiğinizde aldığınız menü bir boy büyüyor ve ekstra güzel soslar da veriyorlar.
Hangi Market?
Ben yemeğimi kendim yaparım diyorsanız ki bu postun amacı da o size en ucuz yoldan yapacağınızı anlatacağım. İsveç genelinde yaygın olarak 3 farklı market vardır. Bunlar ICA, Coop ve Lidl 'dır. ICA ve Coop İsveç -Danimarka menşeili olmasına rağmen Lidl'a göre çok daha pahalıdır. Lidl ise (okunuşu lidıl) bizim BİM'lerin Alman versiyonu diyebiliriz iç dekarasyonları bile çok benzerdir. Bu koşullar altında market alışverişinizin büyük bir kısmını Lidl'dan yapmanızı öneririm.
Ne Yenir?
İsveç bir kuzey avrupa ülkesi olduğu için tarım çok azdır genelde bir çok şey ithal gelir. 'PATATES' hariç. Patates bu uğurda sizin en büyük dostunuz olacak. 1 kilo çiğ patatesin kilosu yaklaşık 7 SEK. Patates ucuz olunca patatesli ürünler de diğer ürünlere göre daha ucuz haliyle. Bu durumda patatesten değişik yemekler çıkarmaya bakın (püre, kızartma, yemeği vs). Diğer bir ucuz sebze ise havuç. Onun da kilosu yaklaşık patatesle aynı İkinci olarak noodle. Bizim bu son günlerde Türkiyede de trend olan çin erişteleri orada da mevcut hem de hoş fiyata bir paket noodle yaklaşık 2-3SEK arasında değişiyor. Genelde toplu alım yapılıyor 5 tanesi 10 SEK gibisinden. Bir öğününüzü bu makarnalar ile geçiştirebilirsiniz. Ben çorbasız duramam derseniz ise kırmızı mercimek ICA-Coop gibi marketlerde bulunuyor. 1 kilosu yaklaşık 20 SEK, 1 kilo mercimek ile kaç tencere çorba yapabileceğinizi siz düşünün epey gider. Meyve olarak en ucuz meyve muz ve sarı küçük elmalar. Bunların birer kilo fiyatları 15-20 SEK arasında değişiyor. Yazının sonunda meyvenizi bedavaya getirme yöntemini anlattım.
Dondurucu kısmı hayat kurtarır
Marketlerin dondurucu kısımları taze olanlardan hayli ucuzdur. 1 kilo dondurulmuş ve kızartmaya hazır patatesleri 12 SEK'e 1 kilo karışık sebze paketine de yaklaşık 16-17 SEK'e , 3'lü dondurulmuş pizzaları 25-30 SEK'e, İsveçin meşhur tarçınlı çörekleri kannelbullar'ı 20 SEK'e alabilirsiniz. Balık yemek isterseniz fish fingerlar çok ucuz 18 tane bulunan bir paketi yine 15 sek'e alabilirsiniz. 1 kilo dondurulmuş patates ve bir paket dondurulmuş balığı 4'e bölebilirsiniz ben öyle yapıyordum çok da doyurucu oluyordu. Aynı zamanda dondurulmuş tavuk kalçaları da 20 SEK arasında gidip geliyordu.
Ekmeksiz doymuyor musunuz?
Ekmek genel olarak İsveç'te bayağı pahalı bir şey. Bizim gibi ekmek çeşitleri de çok fazla yok. 1 paket tost yemeği yaklaşık 20 SEK. İlla ekmek yemek istiyorum diyorsanız iki çözüm var ilki yukarıda bahsettiğim dondurucu kısmı. Bu bölümde yarı pişmiş ekmekler bulunuyor. Siz sadece fırında 15 dakika gibi bir sürede tutarak sıcak çıtır çıtır ekmekler elde ediyorsunuz dondurulmuş ekmekler taze ekmeklere göre yarı fiyatta. bu dondurulmuş ekmeklerin bazılarında sarımsak ve tereyağı oluyor onlar dehşet lezzetli. Ben onla uğraşamam diyorsanız size WASA markasının kurutulmuş ekmeklerini öneririm. İkili büyük paketleri linki buhttp://www.scandinavianstuff.com/…/4044063-origpic-a86a1e.j…
yaklaşık 8 SEK'e alabilrsiniz. Bu size 2-3 hafta yeter.
Kahvaltıda ne yenir ?
Onların kahvaltı kültürleri bizlerdeki gibi değil. O yüzden size tavsiyem sabah kahvaltılarında müsli gibi şeyler tüketmeniz. Eğer onu sevmiyorsanız yine Lidl'dan yaklaşık 15-20 SEK arasında değişen reçellerden ve yine 15 küsür SEK'e yunan peynirleri, 10 SEK'e krem peynir alabilirsiniz. Hellim bile oluyor arada. Bazı marketlerde Sofram ve Pınar'ın peynirleri oluyor fakat onlar 1 kiloluk ve hayli pahalı. Zeytin istiyorsanız küçük kavanoz zeytinleri de 15 SEK'e alabilirsiniz.
Meyvenizi Bedavaya Getirin!
Ica ve Coop marketlerinin benim kaldığım şehirde bir uygulaması vardı. Bu marketlerin manav reyonlarında genelde muzların başında bir yazı bulunur, bu yazıda ' Kendine bir iyilik yap ve bir muzu ücretsiz ye' tarzı bir şey yazar. Siz de Türk mantığınızı kullanarak o muzu o an yemeyip daha sonra yemek için çantanıza atarsınız. Ki ben öyle yaptım. Bu iki markete günde birer defa girerek birer muz alırsanız günde iki muz eder.
Market indirimlerini takip edin!
Yukarıda bahsettiğim marketlerin özellikle Lidl'ın haftada iki indirim günü olur ve bu iki indirim gününde ürünler sürekli değişir. Bu indirimleri internet sitesinden takip ederek o haftanın indirimli ürünleine bakabilirsiniz. Fakat bu ürünler çok hızlı tükendiği için sabah ilk açıldığında almanız gerekiyor. Lidl'ın broşürlerini buradan bulabilirsinizhttp://www.lidl.se/sv/reklamblad.htm
Ben bu indirimlerden çok şey aldım. Normalde aldığım 30 kronluk 3lü pizzalar 20'e, börekler 25'e vs düşüyordu. Mutlaka takip edin.
Ara sıra güzel ürünler saatlik indirimlere giriyor. Fiyatı ucuz bir şey gördüğünüzde depo edin. Özelllikle konserve ve dondurulmuş yiyecekler. İleride çok işinize yarıyor.
İndirimlerin hası ise Lidl'ın yaptığı net %30 indirim. Onun da tabi ki bir sebebi var. Genelde şarküteri ürünleri son kullanma tarihi yaklaşınca ve satılmayınca yüzde otuz indirim reyonuna koyuyorlar.
Kısacası indirim gördüğünüzde depolamak için 1 yerine 3 alın.
Makarna'dan bahsetmemek olmaz
Öğrencinin en çok tükettiği besin kuşkusuz makarna. Bir paket makarna ortalama 8-9 SEK arası değişiyor. İndirim dönemlerinde bir alana bir bedavalar da olabilir. Böyle bir indirim gördüğünüzde lütfen depo ediniz. Makarnayı sade sevmeyenler için bir kilo yunan yoğurdu 20 SEK ve yaklaşık 200 gramlık domates salçaları 15 SEK.
Ben Ne Yiyordum?
Genelde sabahları iki dilim wasa ekmeği yanında krem peynir reçel yiyordum öğlenleri noodle akşamları ise fish finger ve patates yapıyordum. Özellikle fish finger ve patates fırında olunca çok lezzetli oluyordu. Hem de yağ kullanmış olmuyordum. Bol bol süt tüketiyordum. Süt en ucuz içeceklerden, litresi 7-8 kron arası değişiyor.
Sürekli aynı şeyleri yememek için de yine kilosu yaklaşık 20 SEK'e aldığım mercimek ve bulgurları kullanıyordum. Yine indirim dönemlerinde en çok indirime giren sebze brokoli. Onun da salatası ve çorbasını yapabilirsiniz. Yine bu bardak çorbalar da 2 li 3 lü paketler halinde satılıyor ve 10 SEK civarına alabilirsiniz.
Tavuk kalçalarından yahni ve fırında tavuk yapıyordum bunlar baya besleyici oluyordu.
Size en ucuz beslenme yöntemini anlattım. Bir süre sonra insan aynı şeyleri yemekten sıkılıyor ve daha pahalı şeyler almaya başlıyor. Bu sürece girmeden ve kısa kalacaklar için bu rehber tadında yazı umarım işinizi görür. Sorularınız varsa sorabilirsiniz.
Resimde yine Lidl'daki bir indirim komik bir indirim olmuştu grin ifade simgesi çekeyim demiştim.
Not: Bir ürün alırken birden fazla markete bakmaya özen gösterin. Barkotların bir köşesinde o ürünün kilogram veya litrelik fiyatları yazar. Bu fiyatlara bakarak karşılaştırma yapabilirsiniz.
simkart 200dinar
otobüs bileti 60 dinar kontrol yok tek bilet ile gezilebilir
siyah bira , rakija içilebilir
Tarihe bir yolculuk ve harika günbatımı manzarası yakalamak için Belgrad Kalesi, şehrin ortasında nefes alarak dinlenebileceğiniz yemyeşil bir alan olan Kalemegdan Parkı, araç trafiğine kapalı olan ve İstiklal Caddesi’ni aratmayacak güzellikte Knez Mihailova Caddesi, buluşma noktası ve ulaşım merkezi olan Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı), ilginç tarihi ve çevresindeki tarihi yapılarla Taşmajdan, birbirinden ilginç icatları barındıran Nikola Tesla müzesi ve oldukça zengin koleksiyonu ile milli müze Belgrad’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerindendir. Birbirine yakın konumları sebebiyle hiç bir detayı kaçırmadan bütün bu yerleri aynı gün içinde yürüyerek ziyaret edebilirsiniz.
Belgrad Gezilecek Yerler
Belgrad Kalesi
Kalemeydan, Belgrad Kalesi
Kalemegdan Parkı, Belgrad
Sava ve Danube nehirlerinin birleştiği alandaki tepede bulunan Belgrad kalesi şehrin en önemli kültürel ve tarihi yapısı olmanın yanında Belgrad’ın en güzel ve büyük parkına da evsahipliği yapar. 19. yüzyılın sonlarına doğru park olarak düzenlenen, Belgrad kalesini çevreleyen geniş plato Kalemeydan Parkı olarak adlandırılmaktadır. Belgrad’ın ana askeri üssü olarak hizmet veren kalenin çevresindeki plato düşmanı gözlem altında tutmak ve savaş sırasında gerekli hazırlıkların yapılması amacıyla kullanılmıştır. Belgrad kalesini çevreleyen platonun adı Türkçe “kale” ve “meydan” kelimelerinin birleşiminden gelmektedir.
Kalemeydan, 1. Dünya savaşından önce, halen varlığını sürdüren taş merdivenlere kadar genişletilmiştir. Taş merdivenlerin önünde bulunan zemin 1929 yılına kadar herhangi bir bakım yapılmadığı için tamamen bitki örtüsü ile kaplanmıştır. 1931 yılında park “Yüksek Kasaba”ya kadar genişletilmiştir. Parkta yürüyüş yaparken kültür ve halk için önemli kabul edilen bir çok ünlünün heykeline rastalamak mümkündür.
Günümüzde Kalemeydan parkı askeri müze, Cviyeta Zuzoric sanat merkezi, kültürel heykellerinin korunması için şehir enstitüsü, hayvanat bahçesi, çocuk parkı, bir çok spor alanı, restoranlar ve daha bir çok yapı ile farklı etkinlikleri bünyesinde toplamaktadır.
Kale gün içinde ziyarete açık ve giriş ücretsizdir. Kalede bulunan tarihi yapılar oldukça iyi korunmuş, restore edilmiştir. Nehir tarafında bulunan geniş teras Sava ve Danube nehirlerinin ve şehrin panoramik görüntüsü özellikle gün batımında harika fotoğraflar çekilmesine olanak sağlıyor.
Knez Mihailova Caddesi
Knez Mihailova Caddesi, Belgrad, Sırbistan
1870 yılında şehir yöneticileri tarafından Ulica Kneza Mihaila adı verilen caddenin tarihi Roma dönemine kadar uzanmaktadır.1870′lerin sonlarında inşaa edilmiş bir çok tarihi binayı, alışveriş merkezlerini, restoran ve kafeleri barındıran, araç trafiğine kapalı, Belgrad’ın en eski ve değerli heykelleri ile yasalarla koruma altında bulunan Knez Mihailova Caddesi Belgrad’ın en canlı merkezi konumundadır. Caddenin bulunduğu alan Osmanlı döneminde bahçelerle bezenmiş sokaklar, çeşmeler, camiler ve dükkanlar ile oldukça önemli bir merkez konumundaydı.
19. yüzyıl ortalarında Knez Aleksandar Karadordeviç’in bahçesi caddenin yukarı kısmında yer almaktaydı. 1867 yılında Emilijan Josimoviç tarafından Belgrad şehir planlaması kapsamında cadde yeniden düzenlendi ve bugünkü haline kavuştu. Belgrad’ın en ünlü zengin iş adamları, politik çevresi caddede inşaa edilen evleri satın alarak burada yaşamaya başladı.
Srpska Kruna Hoteli, Knez Mihailova No: 56, Belgrad’ın en modern hoteli olarak romantik tarzda 1869 yılında inşa edilmiştir. Günümüzde Belgrad Şehir Kütüphanesi olarak kullanılan bina 1945 ve 1970 yılları arasında Sırbistan Ulusal Kütüphanesi olarak kullanılmıştır.
Marko Stojanoviç’in Evi, Knez Mihailova No: 53-55, Rönesans mimarisine sahip bina 1889 yılı civarında avukat Marko Stojanoviç’in evi olarak inşa edilmiştir. 1937 yılında Güzel Sanatlar Akademisi olarak kullanılan bina günümüzde Akademi Galerisi olarak hizmet vermekte.
Balkan Evleri Bloğu, Knez Mihailova No: 46, 48, 50, 1870li yıllarda geleneksel Balkan tarzında inşa edilmişlerdir. Üç binadan oluşan bloktaki her ev aynı amaçla tasarlanmıştır, romantizm ve rönesans:
Hristina Kumanudi’nin Evi, No: 50; Kneza Mihaila ile Dubrovaçka caddelerinin kesiştiği köşede 1870 yılında inşa edilmiştir. Bir süre Fransız-Sırp bankasına evsahipliği yapan bina günümüzde Belçika ve Büyük Britanya konsolosluğu olarak kullanılmaktadır.
Kristina Mehana, No: 48; Krstiç kardeşlerin aynı isimle açtıkları otelin yönetimi olarak hizmet veren bina aynı zamanda meclis binası kurulana kadar şehir meclisine de evsahipliği yapmıştır.
Veljko Savivç’in Evi, No: 46; 1869 yılında dükkanların ve evlerin bulunduğu bina olarak inşa edilmiştir. Günümüze kadar orjinal görüntüsünde bir çok değişiklik yapılmıştır.
Knez Mihailova Caddesinin başlangıcı | Belgrad
Sırbistan Bilim ve Sanat Akademi Binası, Knez Mihailova no: 35, Dragutin Dordeviç ve Andra Stevanoviç’in 1912′de hazırladıkları akademik tarza sahip mimari plan doğrultusunda 1923-1924 yılları arasında inşa edilmiştir. Binada Belgrad’ın en zengin Akademi Kütüphanesi, Sırbistan tarihine ait çok sayıda dökümana sahip Akademi Arşivi, giriş katında Akademi Galerisi, çok özel edebiyat salonu, kitap ve antika dükkanları bulunmaktadır.
Nikola Spasiç’in Evi, Knez Mihailova no: 33, Belgradlı tüccar Nikola Spasiç’in evi olarak mimar Konstantin Jovanoviç tarafından rönesans tarzında 1889 yılında inşa edilmiştir.
Nikola Spasiç Pasajı, Knez Mihailova no: 19, 1912 yılında resesyon tarzında inşa edilmiştir.
“Grçka Kraljica” Restoranı, Knez Mihailova no: 51, Akademizm tarzında 1835 yılında inşa edilmiştir.
“Rusija” Hotel, Knez Mihailova no: 38, 1870 yılı civarında kurulduktan sonra 1920 yılında yıkılmıştır. Günümüzde “Rudnap” şirketinin ofislerine evsahipliği yapmaktadır.
Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı)
Trg Republike, Cumhuriyet Meydanı
Trg Republike, “Gradska Kafana” (Şehir restoranı), “Jadran” sineması, Devlet Tiyatrosu ve Sırbistan Orduevi arasındaki alanı kaplayan meydan Belgrad gezilecek yerler arasında en popüler olanıdır.
Meydan günümüzdeki görünümüne 1866′da Stambol (İstanbul) Kapısı’nın yıkımı ve 1869 yılında Devlet Tiyatrosu’nun inşaasından sonra kavuşmuştur. Stambol Kapısı 18. yüzyılda bugünkü Prens Mihailo anıtı ile Devlet Tiyatrosu arasındaki alanda Avusturyalı’lar tarafından inşa edilmiştir. Belgrad’ın hendeklerle çevrelendiği dönemlerde en büyük ve ihtişamlı şehir kapısıydı. Kapının üstünde bulunduğu İstanbul’a kadar uzanan yolun yapımından sonra Stambol Kapısı olarak ismini kazanmıştır.
Günümüzde meydanın çevresinde bulunan çeşitli kafeteryalar, belediye otobüslerinin ilk durakları, müze, tiyatro gibi binaların varlığı ve Knez Mihailova caddesinin yakınında bulunması sebebiyle çoğunlukla buluşma noktası olarak kullanılmaktadır.
Taşmajdan (Taş Meydan)
St. Mark Kilisesi, Tas Mejdan | Belgrad, Sırbistan
Belgrad gezilecek yerler listesinde favori mekanım Taş Meydan’dır. Takovska, Ilije Garaşanina, Beogradska caddeleri ile Kralja Aleksandra Bulvarı arasında bulunan geniş taş meydan sebebiyle bu adı almıştır. Söylentilere göre Belgrad’ta bulunan tüm eski binalar buradan çıkartılan taşlarla yapılmıştır. Taş blokların çıkartılmasından sonra oluşan boşluklar uzunca zaman askeri depo, sığınak ve hatta yaralı askerlerin tedavisi amacıyla kullanılmıştır.
Taşmaydan platosunda 1835 yılında inşa edilen St. Mark Kilisesi 6 Nisan 1941 yılındaki Belgrad bombardımanı sırasında hasar görmüştür. 1909 yılında kurulan ilk Sismoloji İstasyonu günümüzde varlığını halen korumaktadır. Günümüzde meydanın çevresinde St. Mark Kilisesi (1931-1936 yıllarında restore edilmiştir), Rus Kilisesi (1924), Merkez Postahane (1934), “Taşmajdan” Spor Merkezi, “Taş” ve “Metropol Palace” Hotelleri, “Madera” restoranı, Sırbistan Radyo-TV binası, çocuk parkı bulunmaktadır.
Nikola Tesla Müzesi
Alternatif akımı bularak tüm yaşamı kökten değiştiren, Sırp kahramanı olarak kabul edilen Nikola Tesla adına kurulmuş olan müze Belgrad’ın en ilginç müzesi olarak kabul edilmektedir. Tesla’nın birbirinden harika ve ilginç icatlarını barındıran müze turu esnasında rehberin yüksek-frekans osilatörünü açması ile elinde tuttuğu ve hiç bir bağlantıya sahip olmayan floresan tübünün bir anda ışıldaması en garip gösteri olarak oldukça beğeni toplamaktadır. Elinizde bulunan ışıl ışıl floresan tüp adeta Star Wars ışın kılıcı gibi görünmekte.
Milli Müze
Picasso ve Monet’in de aralarında bulunduğu oldukça geniş milli ve Avrupa sanat kolleksiyonunun sadece bir bölümü müzenin 3. katında bulunan sanat galerisinde görülebilir. Sırbistan’ın ilk bayan sanatçılarından biri olan Nadezeta Petroviç’in (1873-1915) çalışmaları da müzede oldukça güzel bir sunuma sahiptir.
Tur Bilgisi
Dönemi: Mayıs – Ekim arası Zamanı: Her Cuma 19:00 ve 20:00 Her Cumartesi 17:00 ve 18:00 Süresi: Bir saat Başlangıç: Belgrad Hayvanat Bahçesi arkasındaki tramvay durağı Dil: Sırpça, İngilizce Ücret: Ücretsiz Koşullar: 25 kişiyle sınırlı tur Kayıt: Turizm Bilgi Ofisi, Knez Mihailova, 5
Tur Bilgisi Dönemi: Yıl boyunca Zamanı: Anlaşmaya göre Süresi: 2-3 saat (Bazen daha uzun olabiliyor) Başlangıç: Cumhuriyet Meydanı (Trg Republic) Dil: Sırpça, İngilizce Ücret: Ücretsiz, Bahşiş kabul ediliyor. Kayıt: www.belgradealtguide.com
Sahil az sahil boyunca yeşil yürüyüş yolu yanında kayalık yerlerden denize giriliyor.
Pazartesi Perşembe ücretsiz şehir turları var.
Sahilden yukarı doğru 15dk yoldan surları ziyaret edin manzaralı
civar adaları ziyaret edin
